MISIR'DA YÖNETİM VE ORDU SİSTEMİ
MISIR'DA YÖNETİM VE ORDU SİSTEMİ
MISIRLILAR KİMLERDİR?
“Mısır’da Yönetim ve Ordu Sistemi” konusuna geçmeden önce Mısırlıları biraz tanıyalım. Mısır; Kuzey Afrika ve Akdeniz coğrafyasında yer alan bir ülke olup dünyanın en eski uygarlıklarından birine ev sahipliği yapmaktadır. “Mısır” tanımlaması, Antik Mısır’da “Hwt-Ka-Ptah” (Tanrı Ptah Ruhu Konağı) anlamında Yunanca Aegyptos kelimesinden gelir ve esas itibariyle Memphis şehri anlamındadır.
Antik Mısır'ın birçok başarısı, bu uygarlık içinde ortaya çıkan çeşitli gelişmelere, uygulamalara dayanmaktadır. Taş ocaklarının işletilmesi, anıtsal piramit ve tapınakların, dikilitaşların yapımına olanak sağlayan ölçümleme ve inşaat teknikleri, pratik ve etkili bir tıp bilgisi, sulama ve tarım teknikleri, Mısır fayans ve cam tekniği, yeni yazın biçimleri ve bilinen en eski barış antlaşması gibi.
MISIR’DA YÖNETİM
Şimdi Eski Mısır’da yönetim konusuna geçelim. Eski Mısır’da yönetim denilince ilk olarak, en azından teoride her şeyin sahibi, tüm yönetim işlerinin sorumlusu ve yetkilisi firavun akla gelir. Eski Devlet zamanında ve hatta daha sonrasında da üçüncü ara döneme kadar firavun doğrudan tanrı yerine konduğu için tam anlamıyla bir teokrasiden söz etmek gerekir. Üçüncü ara dönemden sonra da yine en üst düzeydeki yöneticinin tanrılardan aldığı yetkiye dayanarak ülke yönetiminde söz sahibi olması, onun ötesinde diğer yönetim kademelerinde de bunun geçerli olması, dini kural ve uygulamaların ülke yönetiminde her zaman esas alınması dikkate alındığında yine teokrasi Mısır için geçerli bir tanımlama olacaktır.
Yönetimde uygulamalar dolayısıyla ortaya çıkan öncelikli amacın firavunun hem bu dünyada hem de Mısır inancına göre öbür dünyada varlığının ve ihtişamının devamını sağlamak olması yazılı belgeler yansıyan bilgilerle uyuşmakla beraber, devletin devamlılığına yönelik önlemler herkes için o günün şartlarında kabul edilebilir ekonomi ve sosyal güvencenin ortaya konulmasını, zayıfların korunması temelinde bir adalet sisteminin işlemesini sağlamıştır. Mısır’da devlet doğrudan kralın şahsında temsil ediliyordu. Tanrısal niteliklere de sahip olduğu kabul edilen kral, yeryüzündeki her şeyin sahibi olarak görülen tanrılar adına, yine her şeyin sahibi, sorumlusu ve yetkilisiydi. Mısır Krallığı’nın değişen siyasal gücüne göre kralın da sahip olduğu varsayılan niteliklerinde değişmeler izlenmektedir. Eski Krallık Dönemi’nde kral tanrının oğlu sıfatıyla tanrısal niteliklere sahiptir. Ancak doğrudan tanrı olarak kabul görmemiştir. Firavun teoride ülke yönetiminde her alanda tek söz sahibi, tek yetkili ve tek sorumludur. Siyasal idarenin başındadır. En üst düzeyde komutan olarak askeri sistemin tepesinde o bulunur. En üst düzeyde yargıçtır.
FİRAVUNDAN BİRAZ DAHA BAHSEDELİM
Firavun,
Eski Mısır’da hükümdarlara verilen isimdir. Bu Eski Mısır dilinde büyük ev
anlamına gelir. Aynı zamanda Tanrı Horus’un yeryüzündeki simgesi ve Güneş
Tanrısı Ra’nın oğlu olarak kabul edilirdi. Bu inanışa göre firavunlar tanrı
Horus’un soyunda gelmiştir. Firavunlar ülkenin sahipleri idi. İdari, askeri ve
ticari alanlardaki tüm yetkiler sadece firavunun elindeydi ayrıca ülkedeki
bütün mabetlerde yapılan ibadetler sadece firavun adına yapılırdı. Firavunların
üstün güçlere sahip olduğuna ve bütün doğa olaylarına hüküm edebilecek güce
sahip olduğuna inanılırdı. Bu yüzden firavunlara özel dini törenler yapılırdı.
Firavun tanrı sayıldığı için firavunun karşısına çıkan kişi firavuna secde ederdi.Firavunların
kutsal ve gizemli kabul edilen birçok adları vardır. Bu adların sonuncusunu
tahta çıktıkları zaman alıyorlardı. Genellikle bu ad, o firavunun izleyeceği
politikanın bir habercisi olarak görülürdü. Firavun tahtı üzerinde sokağa
çıkardı. Şemsiye tutan, yüzüne konan sinekleri kovan ayrı bir hizmetçisi
bulunurdu. Firavun ölünce Apis öküzüne yapıldığı gibi, 72 gün matem tutulurdu.
Firavunların öldükten sonrada dünyayı idare ettiklerine inanılırdı.MISIR’DA ORDU
Şimdi ise Mısır’da ordu konusuna geçelim. En erken zamanlardan itibaren başta tarım olmak üzere sahip olduğu imkanlar, zenginlikler, bunları da kapsayan Mısır’ın insan hayatının sürdürülmesi hususunda sunduğu elverişli geniş imkanlar, civar bölgelerdeki insanların buraya olan ilgilerini hep artırmıştır. Özellikle Sina Yarımadası ve ötesine açılan Ön Asya topraklarından bu ilgi daha fazla olmuştur. Mısır’ı çevrelediğini söylediğimiz doğal engelleri aşarak Nil Nehri’nin havzasına ulaşmaya çalışan yabancıları engellemek, Mısır’da siyasal birliğin kurulduğu ve yazının kullanılmaya başladığı dönemlerden itibaren bizim bildiğimiz, Mısır krallarının başlıca uğraşıları arasında yer almıştır. Ancak bu mücadelelerde erken dönemlerde Mısır’ın büyük ordularına tanık olmayız. Bu dönemde mücadeleler Mısır’a girmeye kalkan yabancılara karşı ya da Mısır içinde ortaya çıkan siyasal çekişmeler dolayısıyladır. Bir ordu toplanması gerektiği zaman merkezi gücün talebi üzerine nomlar oluşturdukları silahlı gücü firavunun hizmetine yollarlardı. Eski Krallık sonrasında Birinci Ara Dönem’de nomların merkezi idare aleyhine güçlerini artırmaları ve hatta bağımsızlık peşinde koşmaları bu askeri yapı dikkate alındığında bir yönüyle izah edilebilmektedir.
Ticaretin önem kazanması ve gelişmesiyle,
ticaret rotalarının korunması ve bunun sürdürülmesi konusunda önlemler almayı
da zorunlu hale getirmiştir. Bu , Mısır’ın kendi askerlerinin yanında paralı
askerlere de yönelmesinin bir nedenidir. Orta Krallık’ın son zamanlarında Doğu
Akdeniz’de Mısır’ın paralı askerler kullandığını görürüz.
Yeni Krallık
zamanında orduda piyade sınıfının yanı sıra atlı savaş arabalılar sınıfı da
vardı. İki at tarafından çekilen hafif, hızlı ve manevra kabiliyeti yüksek
arabalar söz konusudur. Bu arabalarda iki savaşçı bulunurdu. Bunlardan biri arabayı
idare eder, diğeri ok, yay ve mızrakla savaşırdı. Hızlı ve uzun mesafeli
saldırılara imkan veren atlı savaş arabası Mısır ordusunun en önemli unsuruydu.
Diğer askerlerden farklı olarak bu sınıf askerler, zengin ve soylulardan
oluşuyordu. Bunlar kendi savaş araç gereçlerini kendileri sağlardı. Savaş sonunda elde edilen ganimetten de daha fazla pay alıyorlardı.
Kaynakça:
https://www.worldhistory.org/trans/tr/1-74/antik-misir/
https://tr.wikipedia.org/wiki/Antik_M%C4%B1s%C4%B1r#
https://acikders.ankara.edu.tr/mod/resource/view.php?id=35150
https://openaccess.firat.edu.tr/xmlui/bitstream/handle/11508/15177/375201.pdf?sequence=1&isAllowed=y
https://listelist.com/antik-misir-silahlari/
https://tr.wikipedia.org/wiki/Dosya:Antik_M%C4%B1s%C4%B1r_haritas%C4%B1.png
Blogger: Zeynep Tuğba TEKELİ
Yorumlar
Yorum Gönder